Monday, February 13, 2012

MIT, Emniyet, Cemaat okullari

Soyle bir teori ortaya atsam: Onumuzdeki gunlerde tarihinin en buyuk darbelerinden birini yasayabilecek olan Fethullah Gulen cemaati... Oyle bir darbe ki, Turkiye'nin 27 Subat'i ve Ali Kirca'nin kasetlerle ilgili yaptigi haber kadar cemaat aktivitelerini olumsuz etkileyebilecek... Ozellikle egitim konusundaki ilerlemesini sekteye ugratabilecek...

Bunu engellemenin tek yolu ABD'de cok guclu olan bazi gruplari etkilemek ve onlarin destegini almak icin kisa sureli isbirlikleri olabilir mi? Dusunun ABD'deki cok guclu gruplari ve onlarin Turkiye'deki hisimlarini. Kimlerdi Hakan Fidan MIT'in basina gelmeden once, onu elestiren ve Iran'a yakinligini ortaya koyan?

Acaba Turkiye'deki son birkac gun icinde gelisen Emniyet ve yargi ile hukumet ve MIT arasindaki mucadele ile onumuzdeki haftalarda Fethullah Gulen cemaati ile ilgili cikmasi kesin gorunen bir haberin arasinda bir iliski olabilir mi?

Komplo teorilerini hic sevmeyen ve bu yuzden Fehmi Koru okumaktan haz etmeyen birisi olarak ben boyle bir iliskiye ortada bir delil olmadan inanmam. Ama ilk komplo teorimi de paylasmadan edemedim iste.

Su da yanlis anlasilmasin, ne Turkiye'nin, ne de Israil'in mucadelesini elestiriyor degilim. Her ulkenin kendi menfaatleri dogrultusunda kararlar almaya ve isbirlikleri yapmaya hakki var. Ama tek sikintim gonullulerin egitim hareketi olarak kendini lanse eden bir grubun devletin vazifesi olan islere ikinci bir otorite olarak karismasidir. Derin devletten cok cekmis olan Turkiye'de baska turlu otoriter yapilarin, kendi dusuncelerince ne kadar iyi niyetli olursa olsun, kontrol disi bir guce ulasmasini istemem. Unutulmasin ki, Ergenekon da iyi niyetlerle ortaya cikmisti.

Saturday, September 12, 2009

Ayni dunya gorusu

Bu ulkenin dindar yoneticilere ihtiyaci yok. Bu ulkenin, durust, daima ileriyi dusunen, halkin her kesimine temel hak ve ozgurlukleri goturebilmek temel ulkusu olan ve ne olursa olsun "demokrasi" diyen yoneticilere ihtiyaci var. Bu ozellikleri saglayan yonetici ister muhafazakar, ister sosyal demokrat olsun, ulkesinin gelecegini dusunen akilci insanlar tarafindan kucaklanmali, desteklenmeli ve tesvik edilmelidir.

Bugun sosyal demokrat dusuncedeki insanlarin onemli bir kismi bilmektedir ki, sosyal adalet ve esitlik, kendini sol olarak tanimlayan partilerin eliyle gelmemistir ve yakin zamanda da gelmeyecektir. Ayni sekilde dindar insanlar da sunu bilmelidirler ki, eger dindar insanlara karsi belli cevrelerde bir negatif ayrimcilik uygulaniyorsa, bunun cozumu, muhafazakar degerlere onem verdigini her firsatta vurgulayan partiler de degildir. Bunu son yedi yil acik bir sekilde gostermistir.

Bu ulkede birey bazinda ciddi bir fikirsel degisime ihtiyac vardir. Bu isin zorlugu ortadadir, zira cumhuriyet doneminden beri toplumda gorulen direnc, Turk halkinin degisime ne denli kapali oldugunu acik sekilde gostermektedir. Turk halkinin kendini yonetecek kisileri secerken ayni ahiret veya ahiretsizlik gorusunu degil, ayni dunya gorusunu paylasan kisileri tercih etmesi gerektigini anlamasi gerekli.

Kanimca, Turk halkina yapilacak en buyuk iyilik, bireysel bazda bu degisimi tetikleyecek hareketlere destek olmaktir.

Saturday, January 24, 2009

Gulen hareketi

Fethullah Gulen'i anlamakta gucluk cekiyorum.

Gecenlerde Ahmet Hakan Gulen'e acik mektup yazdi kosesinde. Mektubun en onemli noktasi emniyetteki F tipi yapilanma ile ilgiliydi. Ahmet Hakan seffaflasmayi savunuyor ve Gulen hareketinin de daha seffaf olmasi gerektigi konusunda goruslerini bildiriyordu.

Hemen ertesi gunu Gulen'e bagli bir gazetede Gulen'in avukati araciligiyla bir aciklama yayinlandi. Aciklamada F tipi yapilanma reddedildi ve bu konuda acilan davalarin hepsinin reddedildiginin ve hic bir sonuc alinamadiginin alti cizildi.

Ne var ki, mahkeme kararlarini avukat olmayan birisinin teknik yonden anlamasi mumkun degil. Acaba gercekten hic bir turlu yapilanmanin soz konusu olmadigi mi, boyle bir yapilanma olsa bile Gulen'le organik bir baginin olmadigi mi, boyle organik bir bag olsa bile bunun suc teskil etmedigi mi, bunlardan hangisi mahkeme kararidir bilemiyoruz.

Ama bildigimiz bir gercek var ki, Gulen hareketine sempati duyan bircok polis var emniyette. Bu gercege hareketin de itiraz edecegini zannetmiyorum. Nitekim, aralarindan tanidigim kimseler, bunun gercek oldugunu itiraf ediyorlar. Ama bunun sistemli bir sekilde gerceklesmedigini, muhafazar ailelerde yetisen genclerin bir kisminin dogal olarak Gulen hareketine sempati duyduklarini ve bu kisilerin emniyete girmelerinin de birer Turk vatandasi olarak en dogal haklari oldugunu vurguluyorlar.

Ote yandan, ayni dunya gorusune sahip insanlarin birbirlerini kollamalari, sempati besledikleri kimselere daha toleransli davranmalari ve bu harekete zarar verebilecegini dusundukleri kimseler hakkinda da daha bir teyakkuz halinde olmalari da insan dogasinin bir geregi.

Ne yazik ki, devlet tarafindan maaslari odenen kimselerin butun halka esit mesafede durmalari beklenir. Emniyetin gorevi hangi goruse sahip olursa olsun kanunlara gore suc isledigi belirlenen kisileri takip etmesi gerekir. Tekrar ediyorum, hangi goruse sahip olursa olsun... Emniyete bagli binalara girdikten sonra gorevlilerin butun kisisel sempatilerini bir kenara birakarak, tamamiyla objektif olmalari gorevlerinin geregidir. Duygusalligiyla unlu muhafazakar Turk halkina mensup bir emniyet gorevlisinin bu objektifligi ne kadar onemseyecegi de suphelidir.

Yakin gecmiste yasananlar, mesela Ali Kirca'nin iliskilerinin ortaya cikmasi (hatirlayin unlu kasetleri ilk kez kimin haberlerde cikarttigini), Nuh Mete Yuksel'in basina gelenler (hatirlayin Gulen'e acilan davalarda kimin spot isiklari altinda oldugunu), insalarin aklinda ister istemez soru isaretleri olusturuyor. Gulen hareketine mensup kisiler, bu meseleyi "mubarek bir zata" dil uzatan kisilerin Allah tarafindan cezalandirmasi olarak gorebilirler. Ama olaya tarafsiz baktiginiz da, meselenin perde arkasinda Gulen hareketine sempatiyle bakan kisilerin ugrasilanin olabilecegi cok normal gorunuyor.

Yillarca takip edildigini, telefonlari dinlendigini, soylediklerinin manipule edildigini iddia eden Gulen hareketinin onde gelenlerinden gunun birinde daha guclu duruma geldiginde ayni silahlardan mutlak surette uzak durmalari bekleniyor. Oyle degil mi?.. Bir zamanlar kendilerine santaj yapiliyorsa, bugun santajdan en cok kendilerinin uzak durmasi gerekir. Bir zamanlar telefonlari dinlendigi icin "isik evlerinde" telefon bulundurmayan bir hareket devran donup de ayni firsatlara kendileri kavustugunda telefon dinlemekten israrla uzak durmalidir. Yillarca gazetelerin olaylari carpittigindan suni gundemler olusturdugundan sikayet eden bir hareketin, gun gelip de medyanin en guclu ikinci grubu oldugunda olaylari kendi acilarindan yorumlayip manipule etmesinden uzak durmalari gerekir.

Kanimca, bugun Turkiye'de normallesmenin olmasi icin, en buyuk gorev Gulen'e dusmekte. Ergenekon davasi zaten devletin gundeminde. Bu davadan ders cikaran ordu ve yarginin da kendini yavastan da olsa gozden gecirme ve revize etme ihtiyaci hissettigini goruyoruz. Devletin soz geciremedigi toplumun en onemli parcasi ise halkin kendisi. Turk halkinin demokrasiyi tamamiyla icine sindirebilmesi, demokrasinin herkes icin gecerli olan bir temel hak oldugunu kaniksamasi cok onemli. Bu konuda sivil toplum kuruluslarina cok onemli gorevler dusuyor. Bugun Turkiye'de en guclu sivil toplum "kurumu" herhalde Gulen hareketi olsa gerek. Butun kurumlarin daha seffaflasmaya zorlandiklari bir donemde, Gulen hareketinin de bir ic muhasebe yapmasi, hareketin icindeki yapiyi daha demokratik hale getirmesi ve gelecekle ilgili plan ve programlarini negatif unsurlar uzerine kurmaktan ziyade ("ser gucler"le mucadele gibi), pozitif unsurlar uzerine bina etmeleri (yurt disindaki egitim kurumlari gibi) Turkiye'nin hayrinadir. Iste normallesme de boyle baslar.

************
Gunun demokrati: Ahmet Hakan - Hurriyet
Gunun anti-demokrati: Hincal Uluc - Sabah

Friday, July 4, 2008

Gecenlerde iki generali gozaltina aldilar. Buyuk bir gelisme. Buyuk bir degisimin ayak sesleri. Acaba darbecilerin yaptiklarinin yanlarina kar kaldigi o gunlerden kurutluyor mu Turkiye? Anayasa sucu isleyen herkesin yargilanabilecegi, makami veya rutbesi ne olursa olsun, bir ulkemiz olacak mi yakinda?


Ne yazik ki, sistematik olarak Ergenekon operasyonunu kirletmeye calisanlar var medyada. Saf Turk halkinin kafasina suphe tohumlari atan, bu isten de birsey cikmaz veya bu is bir hesaplasmanin sonucu, dusuncelerini insanlara asilamaya calisan bir medya problemi var ulkemizde.


Dusunmek gerek, bu orgut kimlerin kirli emellerine hizmet etti ve ediyor?

Sunday, April 13, 2008

asker

Peki bu orgutun arkasindakiler kim? Kim var basinda mesela? Kimler yonetiyor? Gecenlerde google'da hemen bir search ettim "Ergenekon'un basinda" hangi sonuclari verecek diye. Karsima bazi internet gazetelerindeki haberler cikti. Kimine gore Ergenekon'un basinda Hakki Karadayi, eski genelkurmay baskani, vardi. Kimi isim vermemekle birlikte orgutu eski generallerin yonettigini soyluyordu.

Sonra dusundum kendi kendime. Acaba dedim, devletten maas alirken, aktif bir sekilde vazifesini yaparken kimseden emir almaya dayanamayan dort yildizlik generaller, emekli olduktan sonra kendilerinden dusuk rutbeli birilerinden veya sivillerden emir alirlar mi?

Ulkeyi "kurtarmayi" kendine odev kabul etmis o kisilerden ancak o isin basinda olmalarini beklersiniz.

Bugun herkes cekiniyor direk soylemeye, kimi agzinda geveliyor lafi, ama noktayi koyamiyor. Lakin, hemen herkes biliyor ki, Ergenekon askerin bir alt kumesi. Ama butun askeriye ile mi ilgili, yani, gayri resmi bir kolu gibi mi goruyor asker bu orgutu? Yoksa sadece bir kisim askerlerin, sahinlerin, isguzarliklari mi? Ikincisi ise isimiz daha kolay, ama ilki dogru ise, bu ulkenin bu "orgutten" kurtulmasi en az 10-20 yili alir. Dusunun... orgutten kurtulmak demek, Turkiye'nin en koklu kurumundan veya onun hali hazirdaki fikriyatindan kurtulmak demek. Bunu AKP basarabilir mi? Sanmiyorum.

Umitli olmak icin hicbir sebep goremiyorum bugunlerde. Daha birkac yil once darbe planladiklari ortaya cikan emekli generaller hakkinda bile hala bir savcinin cikip dava acmaya curet edememesi o kadar gulunc ki. Gucunun dorugunda o ise yeltenemeyen AKP'den, gucu kapatma davasiyla sinirlandiktan sonra o ise kalkismasini kimse beklemiyor. Zaten bu gevseklik AKP'nin en buyuk pismanliklarindan birisi olsa gerek bugunlerde.

Askeriye... Her vatan evladinin hayatlarinin en guzel donemlerinde uzunca bir zamanlarini feda ettikleri "kutsal" kurum. Turk milletinin en guvendigi kurum. Gercekten oyle mi acaba? Hala oyle mi acaba? Eger oyleyse, yuh olsun bu millete. Cunku bu dogruysa, milletimiz bu orgutleri sonuna kadar hakediyor demektir.

Friday, March 21, 2008

Denge

Ikinci yaziyi da yazabildigime gore bu isi devam ettirebilecegim demektir.

Bu gelismeler nereye dogru gider, bu isin icinden neler cikar merak ediyorum herkes gibi. Ciddi bir mucadelenin oldugu ortada. Herkes elindeki sen kartlari oynuyor. Butun bu huzursuzluk yakin gelecekteki huzurun habercisi mi acaba?

Dengelere ulasmak icin calkantilari atlatmak gerek. Bu seksen yil once de boyleydi. Ataturk'un cumhuriyeti buyuk dalgalanmalarin ertesinde kurulmadi mi? Hayalindeki Turkiye'yi olusturmasi icin devrimler ve karsi koymalar olmadi mi? 40'larin izafi dengelerine buyuk buhranlarin ertesinde gelindi.

Tabii dengenin hangi profilde olusacagi cok onemli. Belli ki, suregelen durumun birden cok denge noktasi var ve hangisinin secilecegi de tamamen belirsiz ve ortada.

**** **** **** ****

Gunun demokrati: Gulay Gokturk - Bugun
Gunun anti-demokrati: Bekir Coskun - Hurriyet

Zehirli sarmasik

Ilk kez cok anlamli bir gunde yaziyor olmanin heyecani icindeyim. Uzun yillar sonra geriye donup bakildiginda hatirlanacak gunlerden birini bitirdik.

Herkes icin iyi ile kotunun catismasi bugun. Elbette herkesin iyisi ayni degil. Ben iyi olarak demokratlari sectim. Onlardan yanayim. Kendine demokrat diyenlerin degil, gercekten o dusuncede olanlarin.

Heyecan duyuyorum. Ulkemin gelecegini son birkac yildir ilk kez parlak goruyor veya hayal ediyorum.

Kokleri cok derinlerde olan, guzel ulkemi cepecevre sarmis, cirkin ve zehirli sarmasiklardan kurtulma yolunda, cok onemli bir adimin atildigi birgundur.

Atilan adima dikkati cekiyorum atan ayaklara degil.

Herkese aydinlik gunler diliyorum.

**** **** **** ****
Gunun demokrati: Ismet Berkan - Radikal.
Gunun anti-demokrati: Ertugrul Ozkok - Hurriyet.